Allah Subhanehu
ve Teâlâ değerli kitabında mahlukatı hakkında tefekküre ve tedebbüre,
ayetleri ve mucizeleri hakkında akletmeye davet ederek hak ile batılın açığa çıkmasına
ve Allah’ın onlar hakkında razı olduğu yolun takip edilmesine davet etmektedir.
Allah’ın onlar hakkında razı olduğu hususlar; yaratan Rabblerine iman etmeleri,
âlemlere rahmet ve hidayet rehberi olan değerli Rasulüne farz olarak indirdiği
hükümleri yerine getirmeleridir.
وَمِنْ
آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافُ أَلْسِنَتِكُمْ
وَأَلْوَانِكُمْ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّلْعَالِمِينَ
“O'nun
delillerinden biri de gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve
renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için (alınacak)
dersler vardır.”[1]
Bir başka yerde ise
kullarını överek şöyle buyurmaktadır:
الَّذِينَ
يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ
“O kullarımı ki,
onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar.”[2] Hak ve hidayet yolu
üzere hareket ederler ve Allah’ın diğer mahlûkattan kendisi ile ayrım meydana
getirdiği akıllarını kullanırlar.
هُمْ أُولُو
الْأَلْبَابِ
“Gerçek akıl
sahipleri de onlardır.”[3]
İhlas ile amel ederler ve Rablerinin rızasını kazanmak isterler… Dünya
hayatında ahireti kazanmak için çalışırlar.
Bir başka ayette
ise buyurduğu hususa vakıf olmaya, derinlemesine düşünüp onu dosdoğru bir
şekilde anlamaya teşvik etmektedir.
وَمِنْ
آَيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجاً لِتَسْكُنُوا
إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً
“Kaynaşmanız
için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda
etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir.”[4] Bu ayette Allahu
Teâlâ sükûn bulmak, birlikte huzurlu ve mutlu bir hayatı yaşamak için bizleri
eşler olarak yarattığını bildirmektedir.
Allah insanı yarattı. [فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَىٰ]
“Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.”[5]
Birlikte olmaları, çoğalmaları ve mütekâmil olarak bir arada yaşamaları için
erkeği ve kadını yarattı. Dolayısıyla beşer türünün devam edebilmesi için her
biri diğerine muhtaçtır. İşte bu Allah’ın sünnetidir ve Allah’ın sünnetinde
kesinlikle değişiklik olmaz. Beşer cinsi de ancak erkek ile kadının
evlenmesiyle devam eder.
Sevgi ve rahmet
üzere bir hayat yaşamaları için Allah erkek ve kadını sağlam bir bağ ile
evlilik bağı ile bir araya getirmiştir. Böylelikle onlar insicam içinde
olurlar, her biri diğerini anlar, huzurlu ve mutlu bir meskene sahip olurlar.
Tabiatları
itibariyle birbirinden farklı olmalarına rağmen erkek ve kadın birbirlerini tamamlayıcı,
birinin diğerine muhtaç, birinin eksiği diğeri tarafından tamamlanır bir hâlde
yaratılmıştır. Erkek hanımının göz bebeği olduğu gibi kadın da erkeğin göz
bebeği, gözünün nurudur. Her biri diğeri ile huzur bulur. Onların bu huzuru
elde edebilmeleri aynı zamanda Allah’a itaat etmelerine ve hükümlerini
hayatlarını aydınlatan bir ışık olarak almalarına bağlıdır.
Erkek ve kadın ile
ilgili olarak Allah tarafından yaratılan bu fıtrata göre her biri diğerinin
yokluğunu hisseder, her biri diğerine muhtaç olduğunu görür ve hayatında onun
zaruretini algılar. İnsanın fıtratına yerleştirilmiş olan bu içgüdünün mutlaka
doyurulması gerekir. Allah’ın her ikisi için de yaratmış olduğu içgüdünün doğru
tatmini güçlü sağlıklı şer’î disiplin ile mümkündür. Sevgi, köklü ve derin bir
duygudur, Allah tarafından dilediklerine verilmiş bir lütuftur, rızıktır.
Nitekim Rasulullah SallAhu Aleyhi ve Sellem Hatice RadiyAllahu Anhâ hakkında
şöyle diyordu: [إِنِّي قَدْ رُزِقْتُ حُبَّهَا] “Ben
onun sevgisi ile rızıklandırıldım.”[6]
Güzel ilişki, bu duygularla gelişir, böylece eşlerin her biri mutlu ve huzurlu
bir hayat yaşar.
Aziz kitabında
Allah Subhanehû ve Teâlâ Müslümanlara eşlerine karşı hüsnü muamelede
bulunmalarını emrederek şöyle buyurmaktadır:
وَعَاشِرُوهُنَّ
بِالْمَعْرُوفِ
“Onlarla iyi
geçinin.”[7]
Çünkü evlilik, iyi ilişki ve arkadaşlık üzere kurulu ortaklıktır.
خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لِأَهْلِهِ
وَأَنَا خَيْرُكُمْ لِأَهْلِي
“Sizin en
hayırlınız ailesine karşı hayırlı olandır. Sizden ailesine karşı en hayırlı
olanınız da benim.”[8]
Eşler arasındaki
uyumun tam olması ve birbirlerinden huzur elde etmeleri için Rasulullah SallAllahu
Aleyhi ve Sellem birçok yerde saliha bir hanım seçilmesini teşvik
etmektedir.
لِيَتَّخِذْ
أَحَدُكُمْ قَلْبًا شَاكِرًا وَلِسَانًا ذَاكِرًا وَزَوْجَةً مُؤْمِنَةً تُعِينُ
أَحَدَكُمْ عَلَى أَمْرِ الْآخِرَةِ
“Sizden biriniz şükreden
bir kalp, zikreden bir dil ve ahiret işinde size yardımcı olan mümine bir hanım
edinsin.”[9]
Evlilik ilişkilerinde
asıl olan ilişkinin sevgi, saygı ve takdir üzerine kurulu olmasıdır. Her şeyden
önce ve sonra erkeğin hanımı ile olan ilişkisi, cinslerinin, ırklarının ve âdetlerinin
farklı olmasına rağmen insanların kalplerini birbirine ısındıran büyük bir
akidenin bir araya getirdiği mümin erkek ile mümin kadın ilişkisidir. Ebu
Hüreyre’nin rivayetine göre Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurmuştur:
لَا يَفْرَكْ مُؤْمِنٌ مُؤْمِنَةً إِنْ
كَرِهَ مِنْهَا خُلُقًا رَضِيَ مِنْهَا آخَرَ
“Bir mümin bir mümineye
buğz etmesin; (çünkü) onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir.”[10]
Bir anne iki büyük
öğüt ve sevgi ile evliliğini korumak için şu değerli kelimelerle kızına nasihat
etmiştir:
“Kocan
üzüntülü olduğu zaman sakın önünde sevinçli olma veya bir şeye sevindiği zaman
kocanın önünde üzüntülü olma. Bunlardan birincisi kusur ikincisi ise keder
demektir. Sen ona çok fazla değer ver ki o da sana karşı daha fazla ikramda
bulunsun. Sen ona karşı olabildiğince muvafakat göster ki o da sana karşı daha
fazla yoldaş olsun. Hoşlandığında da hoşlanmadığında da onun rızasını kendi
rızana, onun arzusunu kendi arzuna tercih etmedikçe kesinlikle sevgisini
kazanamayacağını bil. Böyle yaparsan elbette ki Allah bunu sana
kolaylaştıracaktır.”
Erkek ile kadın
arasındaki ilişkiler Allah’ın rızası üzere kurulmalıdır. Bu sağlam esasla, aile
kale gibi korunur ve sağlamlaştırılır. Her ikisinin de istemeleri hâlinde Allah
aralarında muvaffakiyet sağlar, hayırda onları bir araya getirir ve aralarında
sevgi ve rahmet yaratır.
Ne yazık ki
günümüzde mefhumların darmadağın olduğu bir hayatın gölgesinde evlilik
ilişkilerinde sıkıntı yaşanmaktadır. Zira laik ve demokratik atmosfer
düşünceleriyle Müslüman aile ilişkilerini yakıp yıkıcı bir etki meydana
getirmektedir. Aile ilişkileri çıkar, menfaat, maddi kazanç ilişkisi hâline
gelmiş tir. Kadın, zengin erkek, geniş bir ev, lüks araba arar hâle gelmiştir.
Buna bağlı olarak da erkek güzel veya zengin kadını razı etmenin peşinde
koşuşturmaya başlamıştır. Evlilik böyle bir hâle geldiğinde ise aralarındaki
uyum kayboluyor ve hayatları sükûnetten, mutmain olmaktan yoksun olarak
çalkantıların, enaniyetin ve sızlanmanın hâkim olduğu bir hayata dönüşür.
Evlilik gelip
geçici bir hevesle pamuk ipliğine bağlı bir hâlde kurulduğu zaman tarafların
her birisi veya birisi ortaklığında Allah korkusundan uzak dünyevi gayeleri
aramaya başlar ve evliliğe uyum ve anlayış kesinlikle egemen olmaz. Ancak
evlilik müessesesi güçlü ve sağlam bir kaide üzerine yani Allah’a itaat üzere
kurulduğu zaman Allah Azze ve Celle aralarında muvaffakiyet meydana
getirir. Aralarında sevgi, saygı ve merhamet yaratır ve hayatları güzel söz,
şükür ve övgü ile dolar. Birbirlerinin kalbine sevgi aşılayacağı bir yarış
içerisinde olurlar. Evin her tarafına huzur ve sükûnet yayılır, melekler
kanatlarını açar. Çünkü onlar Allah’a itaat üzere ve O’nun rızasını kazanmak
için hareket etmektedirler.
Evlilik
sayılamayacak kadar çok olan Allah’ın mucizelerinden birisidir. Dolayısıyla
Müslüman erkek ve kadının bu hususu iyice düşünmesi, anlaması ve Allah’a
şükretmesi gerekir. Çünkü bu Allah’ın nimetlerinden bir nimettir. Bu nimet
hakkında güzel bir şekilde faydalanırlar ve hakkını verirlerse Allah’ın
tevfikine ve rızasına nail olurlar ve her iki dünyada da mutlu olanlardan
sayılırlar.
İslâm mütekâmil bir
nizam olup hayatın her alanına özellikle de aileye çok önem vermiştir. Her bir
Müslümanın evini, İslâm mefhumları üzere kurulu bir ev hâline getirmesi,
çocuklarını buna göre terbiye etmesi gerekir. Böylelikle bu ümmetten çekilip
alınan izzeti, yeniden kazandıracak olan Müslüman nesiller yetişir.
[1]
Rum Sûresi 22
[2]
Zümer Suresi 18
[3]
Zümer Suresi 18
[4]
Rum Suresi 21
[5]
Kıyame Suresi 39
[6]
Muslim
[7]
Nisa Suresi 19
[8]
İbni Mâce
[9]
Ahmed Bin Hanbel
[10]
Muslim


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış